Gönderen Konu: “KANSER DALGA DALGA GELİYOR.”  (Okunma sayısı 77293 defa)

is

  • Ziyaretçi
“KANSER DALGA DALGA GELİYOR.”
« : 04 Aralık 2009, 23:05:22 »
“KANSER DALGA DALGA GELİYOR.”
 
LÜTFEN DİKKAT!

           ASRIMIZIN VE GELECEK YÜZYILLARIN, ÇARESİ KESİN OLARAK BULUNUNCAYA KADAR, BELKİ DE EN KORKULAN HASTALIKLARINDAN BİRİ OLAN KANSERDEN KORUNMAMIZ İÇİN,  PROF.  DR. ERKAN TOPUZ HOCAMIZIN İKAZLARINA KULAK VERELİM.

           OKUDUĞUMUZDA, ALACAĞIMIZ TEDBİRLERLE, % İTİBARİYLE, BU HASTALIKTAN NE KADAR UZAKLAŞABİLİRSEK, BİZLERİN O KADAR FAYDASINA OLACAK OLAN BU İKAZLARIN, NAZARI İTİBARE ALINMASINDA BİZLER İÇİN BÜYÜK YARARLAR VARDIR. ZİRA İNSANLARDA HAYAT, ORTALAMA 80- 100 YIL OLSA DA, BU ZAMAN ARALIĞININ BİLE ÇOK KISA OLDUĞUNU; İSTİSNALAR HARİÇ OLMAK ÜZERE, EN FAZLA BU ZAMAN ARALIĞINDA DÜNYA HAYATINI BİTİRDİĞİMİZİ BİLELİM.

           BU NEDENLE, 100 YIL DA YAŞANMIŞ OLSA, HAYATIN DEĞERİNİ BİLEREK YAŞAMAK, HER İNSANIN BECEREMEDİĞİ BİR SANATTIR. HERKES BU SANATI ELDE EDEMEZ. HAYAT KISA OLDUĞU KADAR DA DEĞERLİDİR. BU DEĞERİN KIYMETİNİ BİLEREK YAŞAMAK İSE SANATLARIN EN ZOR KAZANILANIDIR.

           EVET! YAŞAMAK BİR SANATTIR. BU SANATI ÖĞRENMEK İSTEMEYENLERDEN BİLE OLSANIZ, YETKİLİ BİR AĞIZDAN BİZLERİN FAYDASINA SUNULAN BU DEĞERLİ İKAZLARI, VAKİT AYIRIP OKUYUNUZ LÜTFEN!

           DAHA ÖNCE OKUDUYSANIZ BİLE, TEKRAR TEKRAR OKUYUNUZ! ZİRA NETİCESİ TÜM SEVDİKLERİMİZİ İLGİLENDİREN, ÖNEMLİ KONULARDAN OLUP; HATIRLAMAKTA İNKÂR EDİLEMEZ FAYDALAR VARDIR.


           Prof. Dr. Erkan Topuz Hocamız, verdiği bilgilerle, kanserin bu günlerde ulaştığı boyutları açıkça ortaya koymakta:

“Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bu tavsiyelere uyarsak, belki bunu 15 milyona indirebiliriz. Bu taktirde, 5 milyon insanın bu tavsiyelere uymaları sonucu, hayatlarının kurtulması ihtimalini kulak ardı edebilir miyiz? Bu nedenle gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer. Tabiidir ki anne bilinçliyse, kendi yediklerinden yemek durumunda olan çocuklarının gelişmelerinde ve hastalıklardan uzak yaşamalarında, bu bilincin büyük rolü vardır” demektedir.


           Prof. Dr. Erkan Topuz Hocamızın önerileri:

           "1.) Her akşam duş alın, üstünüzü tamamen değiştirin. Çevrenizdeki kirliliği evinize taşımayınız.
 
           2.) Haftada en az bir kere balık yemelisiniz. Bu balıklar dip balıkları olmamalıdır. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalıdır. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.
 
           3.) Evlerinizde en azından halı kullanınız. Temiz tutunuz. Halılarınızı sirkeli su ile silebilirsiniz.
 
           4.) Bulaşıklarınızı en azından deterjan ile ve eldiven kullanarak temizleyiniz. Makine kullanmayınız.
 
           5.) Çamaşırda her türlü deterjandan kaçınınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağı, defne yağı veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlarla yıkayınız. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çamaşırları iyice duruluyoruz.
 
           6.) Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı yeni aldığınızda, mutlaka, en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar, beyazlatılmalarında, kanserojen etkili maddelerle yıkanmaktadır.

           7.) Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşelidir. Zehiri solumaktasınız. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.
 
           8.) Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişiriniz. Mikro dalgada bir kere ısıtınız. Ateşte ısıttıklarımızda ise, yine bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kansere yol açar.

           9.) Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan, cep telefonundan ve radyasyon yayan(özellikle tüplü) cihazlardan uzak duralım ve az kullanalım.
 
           10.) Kanola yağı GDO’ lu olması nedeniyle kullanılmamalıdır.(07.12.2009 Tarihinde Arena Programında ifade etmiştir.) Birinci seçeneğimiz zeytinyağıdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındık yağı da tercih edilebilir.

           11.) Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket ediniz.
 
           12.) Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapınız. Peynir ve çökeleği fazla miktarda tüketiniz. Keçi peyniri çok faydalıdır.

           13.) Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım. Bisküvi, gofret, çikolata, cips türü şeylerden uzak tutunuz. Bu ve benzeri gıdaların beslenmeye hiçbir katkısı yoktur.
 
           14.) Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih ediniz. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.

           15.) Amerika'daki çocukların tombul olmalarının sebebi, her şeye şeker katmalarındandır. Bu bir tür ucuz beslenmedir. Aşırı şeker ve şeker ürünlerinin tüketiminden, çocuklarınızı uzak tutunuz.
 
           16.) En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeğini açık olarak alınız. İşlemden geçmemiş olan ayçiçeğini, kendiniz kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alınız. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç olmak üzere, muhakkak tüketiniz.

           17.) Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir. Yiyecekleriniz içinde, mutlaka yenilmesi gereken, vazgeçilemez, meyvelerin başında gelir.

           18.) Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalıdır. Porselen, cam ve çelik kullanınız. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayınız. Bunların içine litresine göre 9- 10 çorba kaşığı elma sirkesi katınız. Aşağı yukarı yarım saat bekletiniz. Sirkeli sudan çıkardıktan sonra, tekrar yıkamayınız. Zira tekrar yıkandığında mikrop alabilir.

           19.) Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülmektedir. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra, elma sirkeli sudan geçiriniz. Ya da elma sirkesi ile ovunuz. Meyveyi, eğer sterilse, kabuğuyla tüketiniz.

           20.) Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört yaprağını çöpe atınız. İstediğiniz kadar yıkayınız, bu yaprakların üzerindeki pestisitleri(zirai mücadele ilaçlarını) temizleyemezsiniz. Çaresi yoktur. Bu nedenle ilk dört yaprağı atmakta fayda vardır.
 
           21.) Üç ayda bir suyunuzu değiştiriniz. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen(sodyum nitrit/ sodyum nitrat) maddeler karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekir.

           22.) Plastik her yerde zehirdir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey, plastik ne olursa olsun. Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler evlerimize girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak da kullanılıyorlar. Çok bilinçli olunuz. Çok iyi markalar kullanınız. Bunları söylemem demek Türk ekonomisinde bu maddeleri üreten bazı üreticilerle oynamam demektir. Ancak ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum, açık açık söylüyorum.
 
           23.) Meyve suyu yerine meyveyi posasıyla tüketiniz. Kanserli hastalara meyve yerine suyu verilmektedir. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde posalı yediğiniz meyveler bizleri, kolon ve mide kanserinden korumuş olmaktadır.
 
           24.) Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayınız.

           25.) Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Genellikle ozonla temizlenmektedir. Havuz suyu aşırı klorluysa, spor yerine, kansere hazırlık yapıyorsunuz demektir.
 
           26.) Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyaların da kanserojen etkisi vardır.

           27.) Sigara kullanmayınız. Kullananlardan uzak durunuz.

           28.) Kesinlikle kepekli un tüketiniz.

           29.) Her gün düzenli olarak yürüyünüz. Zihin sağlığı için, haftada en az bir kitap okuyunuz.

           30.) Kilonuzu düzenli olarak kontrol ediniz.
           
           31.) Alüminyum, plastik, kalayı çıkmış bakır, teflon kaplar kullanmayınız. Bunları mutfağınıza sokmayınız.

           32.) Çocuklarınıza plastikten yapılmış su mataraları almayınız. Tamamen kanserojendir.

           33.) Çocuklarınızın beslenme çantalarına, ağırlıklı olarak meyve ve sebze yemekleri koyunuz."

           Prof. Dr. Erkan Topuz Hocamız, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise:

           “Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca liradır. Bu sebeple, dikkatli olduğunuz takdirde, ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum. Çoğu kimseler bunun farkında değiller.” demiştir.

           İlmin geldiği noktada, her türlü hastalığın başlangıç noktası, stres' tir. Bu nedenle stresten uzak yaşamanın tedbirlerini, elimizden geldiğince alarak, yetkili ağızdan yukarıda sıralanmış olan konularda, yaşantımıza çeki- düzen vererek, sağlıklı yaşamanın  sırlarına erelim.

           İlim adamlarımızın tavsiyelerine ne kadar fazla uyarsak, kanserden uzaklaşma ihtimalimizin arttığının bilincine varmamız dileklerimle...

           Saygılarımla... 04.12.2009 03:05           
« Son Düzenleme: 15 Ocak 2016, 21:37:37 Gönderen: is »

is

  • Ziyaretçi
Ynt: “KANSER DALGA DALGA GELİYOR.”
« Yanıtla #1 : 25 Eylül 2012, 21:50:46 »
           KANSERİN GELDİĞİNİ GÖRMEYEN VAR MI?

           Kanserin dalga dalga geldiğinin ifade edilmesi doğrudur. Göz göre göre kanser gelmektedir.

           Bu ifadenin, öncelikle, herkesin de takdir edeceği gibi, sigara içenler için söylendiğini anlamamak mümkün müdür?

           4- 5 SENE ÖNCESİNDE AKCİĞER KANSERİ OLANLARIN SİGARA İÇME ORANLARI % 80- 85 OLARAK İFADE EDİLMEKTEYDİ.

           YAPILAN ARAŞTIRMALAR NETİCESİNDE BU GÜNLERDE BU ORANIN % 95 OLARAK İFADE EDİLDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR.

           Bir televizyon programında, katılımcılardan birinin:

           -% 95 olarak ifade ettiği akciğer kanseri olanların sigara içme oranlarını düzelten doktorun ifadesi, aynen:

           "Hayır, % 95 değil. % 100 diyebilirsiniz" demesi çok anlamlıdır; ve gören gözler, duyan kulaklar için davul çalınması anlamını taşır.

           Yine davul çalındığının görüntüsünü veren:

           SİGARA PAKETLERİ ÜZERİNDEKİ UYARILARIN, ŞAKA OLDUĞUNU ZANNEDENLER, HALEN YERYÜZÜNDE VAR MIDIR? VAR İSE BU UYARILARIN "NİSAN- 1 ŞAKASI" OLDUĞUNU MU ZANNETMEKTEDİRLER?

           BU SÖZLERDEN HAREKETLE SİGARA İÇENLERİN YOLUNUN, MUTLAKA, AKCİĞER KANSERİ TEŞHİSİ İLE, HASTAHANELERDEN GEÇECEĞİNİN İLİM ADAMLARINCA İFADE EDİLMELERİNİN, APAÇIK VE ACI BİR İTİRAF OLARAK KABUL EDİLEREK, SİGARA İÇMENİN TÜM İNSANLARCA TERKEDİLMESİNİN GEREKLİLİĞİNİ, ARTIK SİGARA İÇİCİLERİNİN DE ANLAMASI GEREKMEZ Mİ?

           Çevrenize bakınız!

           TİRYAKİLERİN ÇOĞUNLUĞUNUN AKCİĞER PROBLEMLERİYLE BOĞUŞTUĞUNU GÖRELİM. LÜTFEN!

           DUMANSIZ BİR DÜNYANIN, ARZU EDİLİR BİR TEMİZLİK ORTAMI OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARILMASI DİLEKLERİMLE...

           Saygılarımla... 26.09.2012- 01:11

           

 
« Son Düzenleme: 25 Eylül 2012, 22:26:35 Gönderen: is »